Kimlik Sorma, Arama ve El Koyma: Uygulamada kimlik sorma, arama ve el koyma bir arada kullanılır.
Kimlik Sorma: ÖGG’ in ağırlıklı görevi önlemedir. Önleyici yetkiler arasında temel hak ve özgürlüklere en az müdahale edici mahiyette olanı ise kimlik sorma yetkisidir. Önleyici mahiyetteki kimlik sorma yetkisinin, şüphenin doğması ve yoğunlaşmasıyla adli nitelikli yakalama, el koyma ve hatta kimlik tespitine gidebilecek süreci başlatması mümkündür. ÖGG’ in kimlik sorma yetkisi vardır fakat kimlik tespit etme yetkisi yoktur. Kimlik tespit etme; o kişinin polis kayıtlarına geçirilmesi, yaygın bir ifadeyle fişlenmesidir.
1)Sahte kimlik kullanma suçu:
Bir kişinin geçerli resmi bir kimlik belgesi üzerinde bir takım ekleme ve çıkartmalar yaparak kendine mal etmesi, bu belgeyi kullanması özel olarak düzenlenmiş resmi evrakta sahtekârlık suçunu oluşturur (TCK m.204).
Resmi bir belgenin hazırlanışı sırasında kendisinin veya başkasının kimlik ve sıfatı hakkında memura yalan beyanda bulunmak da suçtur (TCK m.205). ÖGG’nin TCK uygulamasında memur sayıldığından, tutanakları da resmi belge sayılır. İşlenmiş suçla ilgili olarak ÖGG’nin yaptığı işlemler adli niteliktedir.
2) Kimlik bilgilerini söylememe suçu:
Bir memura görevi sırasında (isim, şöhret, sıfat, sanat, mesken, ikametgâh, doğum yeri gibi) kimlik bilgilerini söylemekten kaçınmak suçtur (TCK m.528)
Arama: İHEB m.3 “Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti herkesin hakkıdır.”
İHEB m.12 “Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni ve yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz kalamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.”
İHAS m.8 “Her şahıs, hususi ve aile hayatına, meskenine ve muhaberatına hürmet edilmesi hakkına maliktir. Bu hakların kullanılmasına resmi bir makamın müdahalesi, demokratik bir cemiyette ancak milli güvenlik, amme emniyeti, memleketin iktisadi refahı, nizamın muhafazası, suçların önlenmesi, sağlığın ve ya ahlakın ve başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması için zaruri bulunduğu derecede kanunla derpiş edilmesi şartıyla vukuu bulabilir.”
Anayasa m.17/3 “Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza ve ya muameleye tabii tutulamaz.”
Anayasa m.20 “Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Adli soruşturma ve kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.
Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilmiş hakin kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz.”
Anayasa m.21 “Kimsenin konutuna dokunulamaz. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.”
ÖGG’ in yaptığı aramaları ikiye ayırıyoruz:
1-ADLİ ARAMA: Suç işlendikten sonra, suçun delillerini, zapt ve ya müsadereye tabi eşyayı ele geçirmek, suç failini yakalamak için yapılır. Adli aramanın hukuki dayanağı CMUK’tur. ÖGG, adli aramada CMUK’ un imkanlarından, görev ve niteliklerine uygunluğu oranında yaralanabilir.
Adli aramanın iki amacı vardır; Yakalama ve el koyma. Arama bir ceza muhakemesi tedbiridir. Fakat diğer tedbirler için araç niteliğinde bir tedbirdir.
Suç işlendiğine dair bir tahmin hazırlık soruşturmasının başlatılması için yeterlidir. Tahmin soyut değil olaylara dayanan basit bir şüphedir. Yasa bu seviyedeki şüpheyi “zehap” (=sanı) kelimesiyle ifade etmektedir (CMUK m.153/1).şüphenin yoğunlaşması, bir kişiye yönelmesi, sanığın yakalanması veya delillerin ele geçirileceğinin “umulması” seviyesine gelmesi sanık-şüpheliye yönelik aramanın şartıdır.(CMUK m.94/2)
Sanığın veya delillerin orada bulunduğuna delalet eden olayların varlığı, üçüncü kişilere yönelik arama için gerekli olan, bir öncekinden daha yoğun bir şüphe derecesidir (CMUK m.95/2). Muhakeme tedbirleri için bundan sonraki şüphe derecesi yakalama, daha sonrada tutuklama (CMUK m.104) için gereklidir. ÖGG’ in adli amaçla yaptığı aramaların hemen tamamı hâkim kararı olmadan yapılan aramalardır. Hâkim kararı üzerine yapılacak aramaları kamuya ait (genel veya özel) kolluk yerine getirir.
2-ÖNLEME ARAMASI: Suç işlenmeden önce ÖGG’ in “kuruluşu sabotaj, yangın, hırsızlık, soygun, yağma ve yıkma, zorla işten alı koyma gibi her çeşit tehdit, tehlike ve tecavüze karşı korumak” (2495 Sayılı Kanun m.9/a: Kısaca tehlikeyi ve suç işlenmesini önlemek amacıyla yapılan aramadır).
Ceza muhakemesi amacı dışında, suç şüphesi bulunmadığı halde kimlik sorma, yakalama, arama, el koyma gibi temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı işlemler yapılabilmesine “önleme tedbirleri” denilmektedir. ÖGG, görev alanına tehlike doğurabilecek, suç işlemeye elverişli ya da zapt veya müsadereye tabi bir eşyanın girmesini önlemek amacıyla, suç işlenmeden önce önleme araması yapabilir. ÖGG’ in gerçekleştirdiği aramaların çok büyük bir bölümü bu niteliktedir.
Kimlik Sorma: ÖGG’ in ağırlıklı görevi önlemedir. Önleyici yetkiler arasında temel hak ve özgürlüklere en az müdahale edici mahiyette olanı ise kimlik sorma yetkisidir. Önleyici mahiyetteki kimlik sorma yetkisinin, şüphenin doğması ve yoğunlaşmasıyla adli nitelikli yakalama, el koyma ve hatta kimlik tespitine gidebilecek süreci başlatması mümkündür. ÖGG’ in kimlik sorma yetkisi vardır fakat kimlik tespit etme yetkisi yoktur. Kimlik tespit etme; o kişinin polis kayıtlarına geçirilmesi, yaygın bir ifadeyle fişlenmesidir.
1)Sahte kimlik kullanma suçu:
Bir kişinin geçerli resmi bir kimlik belgesi üzerinde bir takım ekleme ve çıkartmalar yaparak kendine mal etmesi, bu belgeyi kullanması özel olarak düzenlenmiş resmi evrakta sahtekârlık suçunu oluşturur (TCK m.204).
Resmi bir belgenin hazırlanışı sırasında kendisinin veya başkasının kimlik ve sıfatı hakkında memura yalan beyanda bulunmak da suçtur (TCK m.205). ÖGG’nin TCK uygulamasında memur sayıldığından, tutanakları da resmi belge sayılır. İşlenmiş suçla ilgili olarak ÖGG’nin yaptığı işlemler adli niteliktedir.
2) Kimlik bilgilerini söylememe suçu:
Bir memura görevi sırasında (isim, şöhret, sıfat, sanat, mesken, ikametgâh, doğum yeri gibi) kimlik bilgilerini söylemekten kaçınmak suçtur (TCK m.528)
Arama: İHEB m.3 “Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti herkesin hakkıdır.”
İHEB m.12 “Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni ve yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz kalamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.”
İHAS m.8 “Her şahıs, hususi ve aile hayatına, meskenine ve muhaberatına hürmet edilmesi hakkına maliktir. Bu hakların kullanılmasına resmi bir makamın müdahalesi, demokratik bir cemiyette ancak milli güvenlik, amme emniyeti, memleketin iktisadi refahı, nizamın muhafazası, suçların önlenmesi, sağlığın ve ya ahlakın ve başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması için zaruri bulunduğu derecede kanunla derpiş edilmesi şartıyla vukuu bulabilir.”
Anayasa m.17/3 “Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza ve ya muameleye tabii tutulamaz.”
Anayasa m.20 “Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Adli soruşturma ve kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.
Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilmiş hakin kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz.”
Anayasa m.21 “Kimsenin konutuna dokunulamaz. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.”
ÖGG’ in yaptığı aramaları ikiye ayırıyoruz:
1-ADLİ ARAMA: Suç işlendikten sonra, suçun delillerini, zapt ve ya müsadereye tabi eşyayı ele geçirmek, suç failini yakalamak için yapılır. Adli aramanın hukuki dayanağı CMUK’tur. ÖGG, adli aramada CMUK’ un imkanlarından, görev ve niteliklerine uygunluğu oranında yaralanabilir.
Adli aramanın iki amacı vardır; Yakalama ve el koyma. Arama bir ceza muhakemesi tedbiridir. Fakat diğer tedbirler için araç niteliğinde bir tedbirdir.
Suç işlendiğine dair bir tahmin hazırlık soruşturmasının başlatılması için yeterlidir. Tahmin soyut değil olaylara dayanan basit bir şüphedir. Yasa bu seviyedeki şüpheyi “zehap” (=sanı) kelimesiyle ifade etmektedir (CMUK m.153/1).şüphenin yoğunlaşması, bir kişiye yönelmesi, sanığın yakalanması veya delillerin ele geçirileceğinin “umulması” seviyesine gelmesi sanık-şüpheliye yönelik aramanın şartıdır.(CMUK m.94/2)
Sanığın veya delillerin orada bulunduğuna delalet eden olayların varlığı, üçüncü kişilere yönelik arama için gerekli olan, bir öncekinden daha yoğun bir şüphe derecesidir (CMUK m.95/2). Muhakeme tedbirleri için bundan sonraki şüphe derecesi yakalama, daha sonrada tutuklama (CMUK m.104) için gereklidir. ÖGG’ in adli amaçla yaptığı aramaların hemen tamamı hâkim kararı olmadan yapılan aramalardır. Hâkim kararı üzerine yapılacak aramaları kamuya ait (genel veya özel) kolluk yerine getirir.
2-ÖNLEME ARAMASI: Suç işlenmeden önce ÖGG’ in “kuruluşu sabotaj, yangın, hırsızlık, soygun, yağma ve yıkma, zorla işten alı koyma gibi her çeşit tehdit, tehlike ve tecavüze karşı korumak” (2495 Sayılı Kanun m.9/a: Kısaca tehlikeyi ve suç işlenmesini önlemek amacıyla yapılan aramadır).
Ceza muhakemesi amacı dışında, suç şüphesi bulunmadığı halde kimlik sorma, yakalama, arama, el koyma gibi temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı işlemler yapılabilmesine “önleme tedbirleri” denilmektedir. ÖGG, görev alanına tehlike doğurabilecek, suç işlemeye elverişli ya da zapt veya müsadereye tabi bir eşyanın girmesini önlemek amacıyla, suç işlenmeden önce önleme araması yapabilir. ÖGG’ in gerçekleştirdiği aramaların çok büyük bir bölümü bu niteliktedir.
ögg güvenlik yasa değişiklik çokmu
YanıtlaSil